Önsöz
Bu yazıyı, bir önceki -insan- isimli yazımın bir eki olarak sunuyorum size. Burada bazı sorularınız havada kalır ise, -insan- isimli yazımın bu havada kalabilme ihtimali olan bazı soruları cevaplayabileceğini düşünüyorum. 'Deneme sürümü' olarak gördüğüm bu yazıları, olabildiğince kısa ve anlaşılabilir yazmaya çalışıyorum ki, sizlere daha kolay ulaşabileyim, ulaşabileyim ki bir işe yarayabileyim :)
***
Merhaba; ben bir düz yazıyım, sizin kadar şanslı değilim, varlığım insanlara bağlı, okundukça var olacağım. Ancak siz yaratıcılar, yarattığının farkında olmayanlar; var olanlar ve var edenler, sizin varlığınız bana bağlı değil. Ah uyurgezerler, varoluşunuzun çalar saati olmama izin verir misiniz ? Çünkü siz ne olmama izin verirseniz, ancak o olabilirim ben.
***
İyiyim diyorlar; iyi insana iyi olmak mıdır iyilik ? Hayır sözcüğünün yardımını alırım ben insan varlığını tanımaya çalışırken. Ona yanlış gelen bir şeyi açıklarken kullandığı hayır ile, çok istekli birinin ettiği bir teklifi geri çevirmek durumunda kaldığı zamanlar kullandığı hayır ile; ya da çok sinirliyken cevap olarak aldığı hayır ile, yine çok hevesliyken cevap olarak aldığı hayır ile; nasıl bir insan oluyorsun o zaman, ben o zaman anlarım sen nasıl bir kişiliksin. Çok kolay bu insan kostümünü kullanmak şiddetli duygulara sahip olmadığında, maske var o zamanlar senin suratında.
Çok sinirliyken ya da heyecanlıyken, acele bir iş yapmaya çalışırken, zannedersin herkes sana hizmet etmek için bekler. Öyle değilse de öyle olmalı ! Onlar nasıl da anlamaz benim halimden, acelem var benim, sinirliyim ben ! Katılmıyorum sana malesef güzel kardeşim benim, haydi gel benim hayırımla tanış, bakalım bu hayıra nasıl tepki vereceksin ? Diğerleri de boğuşuyor bu insan kostümü ile, nereden bilebilirsin ki konuştuğun insanın halini ? Belki aldığı bir haberden ötürü kendini kötü hissediyordur, belki de onun da acelesi var ? Belki de senin agresif tavırların onda panik oluşturuyordur güzel kardeşim, belki aynı senin hissettiğin gibi hissediyordur o da, yok mu hiç böyle bir ihtimal ? 'Tabii ki var canım olmaz mı ?' diyorsun şimdi değil mi ? Şu anda masken var yüzünde güzel kardeşim benim, masken düştüğünde isterim ben bunları düşünmeni. Evet çok zor oluyor bazı zamanlar biliyorum, kalbin daha hızlı çarparken maske düşmek, kostüm de haykırmak ister 'BEN' !!! Mantıklı gelmez sana onun 'hayır' bahanesi, bağırmaya devam ediyor kostümün 'BEN' !! Ama bir tane 'BEN' diye haykıran yok güzel kardeşim benim, milyonlarca, milyarlarca var. Haydi git havaalanında işe başla, aceleyle koşuşturan çeşit çeşit insanlara, uçağını kaçırdığını söyle; istersen onları orda anlamaya çalış, istersen kavga et onlarla; sen karar ver nasıl karlı çıkacağına. Veya evlere motorsikletle yemek götür bakalım, limitli zamanınla, götürürken seni yavaşlatan her maddenin üstündeki hayır yazısıyla yüzleş bakalım, belki o zaman değişirsin. Her şeyin pozitif olanını istersin, bilmezsin ki negatifi olmadan pozitifi de var olamaz hiçbirşeyin. Çıkar maskeni güzel kardeşim; öp o hayırı, kucakla, çünkü onu sevmezsen sen, şımarık, memnuniyetsiz, mutsuz bir insan olacaksın; kendini sevdiğini zannedeceksin, aynadaki kocaman hayır yazısını görmezden geleceksin ama malesef güzel kardeşim, ne kendini ne de bir başkasını sevemeyeceksin, mutsuz olacaksın. Ben hayırım; her yerdeyim güzel kardeşim, ister sev ister sevme beni ama varım ben, sen var ettin beni. Ben olmazsam zannediyor musun ki evet mutlu edebilir seni ? Kabullen beni, kabullen ki mutlu ol canım kardeşim; şimdi tekrar soruyorum, izin verir misin çalar saatin olayım ? Ama bu sefer erteleme beni, uyan artık canım kardeşim, lütfen uyan...