18 Ağustos 2015 Salı

Kimse Ölmez Herkes Ölür




   Elinde en iyi oyuncu ödülüyle kaçan bir imge ve kendisinin ikizi olmayan bir ben. Ödüle doğru uzanan ama bir türlü alamayan bir ben. Doyunca açlığı inkar eder, tekrar doyabilmek için acıkmayı arzularım; acıkmayı arzularım çünkü sahip olmak isterim ben. Dondurmak isterim görmek için, imgelerim hareketsizdir benim; ama dondurursam donar, kurda kuşa yem olurum ben. Ne zaman kapasam gözlerimi, elimde hissederim ödülü, rüyalara dalar, elimde ödülle ağlarım. Ancak rüyada düşer gözyaşlarım, bir tanrı edasıyla; hem sevinçtendir onlar, hem de üzüntüden. Kazanmışımdır, ama artık kazanamayacağımdır, kaybetmişimdir, ama son defa kaybetmişimdir. Ödülü kendime takdim ederim, sonra bir bakarım, ödülüm ben. Sonra konuşurum, derim ki: 'Yoktur ölümden sonrası, sadece yaşamdan sonrası', sonra biraz duraklar ve devam ederim: 'Kimse ölmez, herkes ölür'.   

   
   Uyanır uykusundan ufaklık, karanlıktan korkan, yalnız kalamayan ufaklık. Ama gözünü açtığında bir ürperti hisseder, artık korktuğu karanlık değil aydınlık olmuştur. Belki, yıkmak için alevlenen bu ateşi söndürebilirim düşüncesiyle yüzünü yıkamaya gider, suyu yüzüne vurur ve aynaya bakar. Artık bilir ki su, ateşi söndüremez, aynaya bakar ve artık o ufaklık yoktur. Kim bilir kaç yaşında bu beden, kim diyebilir bu bedenim ben? O zaman anlar ben, varoluşun ateşiyle yanmaktan kaçamayacağını anlar. Kendisine ağlamayı hatırlatır, bir zamanlar ateşini söndüren gözyaşlarını anımsar, ama ironinin bu sihirli tohumlarını hiçliğin ateşinden korumak ister. Su, ateşin yanından pis pis güler. Ateşle suyu iç içe görür ve düşünür, 'Ateş ve su neye karşı birleşebilir ki?'. Bir zamanlar, aynı şimdi ateşten korktuğu gibi, karanlıktan korkan ufaklık, artık karanlıktır; karanlığı ezmek için karanlığı anlamak istemiş, anlamak için de olmuştur! Sonra kendine bir sözünü anımsatır: 'Kimse ölmez, herkes ölür!', ve tekrar uyanır! Artık ışıktan da korkmuyordur, karanlıktan da. Hemen başucunda ışıltılar saçan bir paket görür. Pakete yaklaştıkça pakette kendini görmeye başlar, pakete sıfır mesafedeyken konuşur, 'Kaç deliliğim, ölecekmiş gibi kaç'.