14 Ağustos 2014 Perşembe

Blade Runner - 1982





Film Türü : Bilim-Kurgu,Drama
Film Süresi : 117 Dk.


   Discovery Science kanalında da sıkça karşımıza çıkan, bilimkurgu dehası Ridley Scott'un Alien efsanesinden üç sene sonra vizyona girdi Blade Runner Philip K. Dick'in 'Android'ler Elektrikli Koyun Düşler mi?' isimli kitabını temel alan senaryoyu, Hampton Fancher ve David Peoples yazmıştır. İnsanlık felsefesi hakkında izleyiciyi düşündürmeye zorlayan bu filmin başrolünde, Star Wars ve Indiana Jones filmleriyle henüz şöhretinin zirvesine ulaşmış olan Harrison Ford  var. Harrison Ford'a, Rutger Hauer ve Sean Young eşlik etmektedir. 28 milyon $ bütçesi olan film, hasılatı ile hayal kırıklığı yaratmıştır.
   Film çekildikten sonra yapımcı şirket ile papaz olan Ridley Scott, daha sonra birkaç ufak tefek gibi gözüken ancak büyük önem taşıyan değişiklik ile, filmi Director's Cut adıyla birkez daha piyasaya sürdü. Film geç de olsa, hakettiği ilgili bu dönemle birlikte bulmaya başladı.

   21. Yüzyılın başlarında Tyrell Şirketi, robot evrimini Nexus aşamasına ulaştırmıştı. Bu robotlar neredeyse insana özdeşti ve kopya (replicant) olarak biliniyorlardı. Nexus 6'lar, güç ve çeviklik bakımından, onları yaratan genetik mühendislerinden üstün ve en az onlar kadar zekiydiler. Kopyalar, dünya dışında diğer gezegenlerin tehlikelerle dolu keşif ve kolonileştirme sürecinde kullanılıyorlardı. Bir Nexus 6 savaş timinin, bir kolonide çıkardığı isyandan sonra kopyalar dünyada yasadışı ilan edilerek ölüme mahkum edilmişlerdi. Blade Runner adı verilen keskin nişancı timi dünya sınırlarına giren bütün kopyaları öldürmekle görevlendirilmişti. Buna infaz değil, emekliye ayırma deniyordu.

   Film 2019 Los Angeles'inde geçmektedir ve dünya üzerinde bulunup emekliye ayrılması gereken dört kopya vardır. Kopyalar, bir genetik bozukluk sebebi ile dört yıllık bir yaşama sahiptirler ve yapay hafızalar yüklenerek yaratılırlar. Sonradan kopya olduğunu anlayan ve erken ölümlerine bir çare bulmak isteyen bu dörtlü, yaratıcıları olan Dr. Eldon Tyrell'in peşine düşer. Polis biriminde yüzbaşı olan Bryant da, bu dört kopyayı emekliye ayırması için, artık bir Blade Runner olarak hayatını sürdürmek istemeyen Rick Deckard'ı (Harrison Ford) görevlendirir ve Rick, isteksiz de olsa bu görevi kabul eder. 



( All those moments lost in time, like tears in rain )


Kişisel



   Buddha der ki; zehirli ok yemiş bir insan, okun nasıl bir zehire batırıldığını ya da nereden geldiğini düşünmez. Okun bir an önce çıkartılıp yarasının iyileşmesini ister. Tıpkı doğduğu andan itibaren ölüme doğru adım adım giden insan gibi..
   'Madde bağımlılığı' nı sadece alkol ve uyuşturucudan ibaret sanıyoruz. 'Bir' olabilmemiz için hep bir tehdit, bir ezilme sözkonusu olması gerek malesef. Eşitlikle ilgili birçok şey yazıp çizebilir ve söyleyebilirim, ancak şu an gözünüzde insanların farklı farklı sınıflarda olması, benim yazacaklarımı kaale almanızı engeller; o yüzden herşeyin zamanı var. Makinenin ve robotun bilince erişmesiyle ilgili sayısız film izledik. Bakalım üstümüzdeki bu kostümle, biz ne zaman bilince erişeceğiz. Kesinlikle sıradan bir film değil Blade Runner. İyi seyirler..



(It's too bad she won't live. But then again, who does ?)






Bu Filmi Beğendiyseniz




                                                                                                    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder